25 Nisan Dünya Sıtma Günü
Anadolu’daki eski medeniyetlerin çöküşünde sıtmanın önemli bir rolü olduğu bilinmektedir. Ülkemizde Kurtuluş Savaşı ve izleyen yıllarda en yaygın olan hastalıkların başında gelmektedir. O yıllarda hastalık öylesine yaygındır ki; Anadolu’daki insanlar bu hastalık nedeniyle tarladaki ekinlerini hasat edememiş ve ekinler tarlada kalmıştır. Türkiye’de daha sonra sıtmaya önem ve öncelik verilmesi ile hastalık kontrol altına alınmıştır.
Sıtma nedir?
Sıtma, enfekte anofel cinsi dişi sivrisineklerin kan emmesi sırasında insanlara bulaşan ciddi ve bazen ölümcül seyredebilen paraziter bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre Dünya’da farklı 91 bölgede veya ülkede sıtma görülmeye devam etmektedir. 2015yılında yaklaşık 212 milyon yeni sıtma vakası ve 429 000 sıtma ilişkili ölüm görülmüştür. Sıtma vakalarının %90’ı ve ölümlerin %92’si Afrika kıtasında görülmektedir. Sıtmaya bağlı ölümlerin %70’i beş yaş altı çocuklarda görülmekte ve sıtma nedeniyle her iki dakikada bir çocuk hayatını kaybetmektedir.
Sıtma parazitinin insanlarda etken olduğu; vivaks, malarya, falsiparum ve ovale olmak üzere dört türü vardır. Son yıllarda Uzak Doğu’da olgu sayıları artan knovlesi de artık insanlarda sıtma etkeni olarak kabul edilmektedir. Ülkemizin de içerisinde bulunduğu coğrafyada vivaks sıtması görülür ve iki günde bir titreyerek yükselen ateş nöbeti ile karakterizedir. Ölüm oranı en düşük olan sıtma türüdür. Bu nedenle de benign (iyi huylu) sıtma olarak adlandırılır.
Falsiparum sıtması en ölümcül olan türdür ve ateş düzensiz olabilir. Bu nedenle de, malign (kötü huylu) sıtma olarak adlandırılır. Daha çok Afrika, Uzak Doğu ve Güney Amerika gibi tropik bölgelerde yaygındır. Tropik sıtma olarak da adlandırılır ve ülkemizin de içerisinde bulunduğu coğrafyada görülmez.
Türkiye’de çok eski yıllardan beri önemli bir halk sağlığı sorunu olan sıtma ile mücadelede, sıtma kontrol programlarının ciddi ve başarılı bir biçimde uygulanması sonucu 2000 yılında 9465 olan sıtmalı hasta sayısı giderek azalmış; yerli vaka sayısı 2009’da 38, 2010’dan itibaren de ülkemizde sıtma eradike edilmiş ve artık yerli sıtma vakası görülmez olmuştur. Ancak son zamanlarda Suriye’den ülkemize olan göçler nedeni ile Güneydoğu Anadolu’daki illerimizde az sayıda da olsa Suriye kaynaklı vivaks sıtması yeniden görülmeye başlanmıştır. Bunun dışında özellikle falsiparum sıtmasının yaygın olarak görüldüğü ülkelerden ülkemize gelenlerde seyahat ile ilişkili ölümcül sıtma vakaları da zaman zaman görülmektedir.
Sıtma belirtileri nelerdir?
Sıtma ani başlangıçlı, titreme ile yükselen ateşle seyreden bir hastalıktır. Sıtma, etkeni taşıyan sivrisineğin ısırmasından 10-15 günlük kuluçka döneminden sonra ortaya çıkan bir hastalıktır. İlk belirtiler üşüme – titreme, yüksek ateş ve bol terleme ile karakterizedir. Bu belirtilere kusma ve ishal eşlik edebilir. Falsiparum ile oluşan sıtma kısa sürede tedavi edilmediği takdirde ağır hastalık tablosu ve ölüme neden olabilir.
Sıtma ile mücadele programı?
DSÖ sıtma konusunda farkındalığın artırılması için 2001 yılından itibaren 25 Nisan’ı Dünya Sıtma Günü olarak ilan etmiştir. Dünya Sıtma Günü’nün 2016 yılı tema sloganı ‘’Sıtmayı Tamamen Bitir’’ olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede Mayıs 2015’te belirlenen ‘’Sıtma İçin Küresel Teknik Strateji 2016-2030’’da hedef, sıtma görülmeyen bir dünya oluşturmaya çalışmaktır. Bu strateji ile dünya çapında sıtma vakalarını 2030 yılına kadar önemli ölçüde azaltmak hedeflenmektedir. Bu hedefler;
- Yeni sıtma vaka sayısını en az %90 azaltmak
- Sıtmaya bağlı ölümleri en az %90 azaltmak
- Sıtmayı en az 35 ülkede tamamen ortadan kaldırmak
- Sıtma görülmeyen tüm ülkelerde sıtmanın yeniden ortaya çıkmasını önlemek
olarak belirlenmiştir.
Dünya Sıtma Raporu 2015’e göre; sıtmayı önleme ve tedavi etmede etkili araçların geliştirilmesi ve devreye sokulması ile 2000 yılından itibaren dünya genelinde sıtma vakalarında ve buna bağlı ölümlerde önemli ölçüde azalma olmuştur.
Sıtmadan korunma yöntemleri
Sıtma korunma ile önlenebilir bir hastalıktır. Sıtmadan korunma ve hastalığın kontrol altına alınmasının iki yolu vardır. Bunlardan birisi; çevredeki sivrisineklerin üreme alanları olan su birikintilerinin yok edilmesi, bataklıkların kurutulması yani sivrisinek ile mücadeledir. Diğeri ise; sıtma paraziti taşıyan insanları tedavi etmek suretiyle kaynak kontrolünün sağlanmasıdır.
Sıtmanın sık görüldüğü bölgeye iş veya turistik amaçlı yapılacak seyahat öncesi koruyucu amaçlı ilaç kullanılmalıdır.
Hastalığın endemik olarak görüldüğü bölgelerde açık olan vücut bölgelerine sivrisinek kovucularının sürülmesi ise bir diğer korunma yöntemidir. Kapı ve pencerelerin sivrisineklerin girişini engelleyecek şekilde telle kapatılması, gece yatarken cibinlik kullanılması da etkili korunma önlemlerindendir.
Dikkat!!!
Sıtmanın özellikle falsiparum sıtmasının yaygın olarak görüldüğü Afrika, Güney Amerika ve Uzak Doğu ülkelerine yapılacak seyahatlerden önce Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nün http://www.seyahatsagligi.gov.tr sayfası ziyaret edilerek sıtma ve seyahat ilişkili diğer hastalıklar hakkında bilgi edinilmeli, gidilecek bölgenin riskleri ve korunmaya yönelik danışmanlık alınmalıdır. Riskli bölgelere gitmeden önce sıtmaya yönelik koruyucu ilaçlar başlanılmalı ve riskli bölgede bulunulan süre boyunca kullanılmalıdır. Gidilen bölgede sıtma ile ilgili belirtilerin görülmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Seyahat dönüşü özellikle titreme ile yükselen ateş ortaya çıkması durumunda bir sağlık kuruluşuna başvurularak seyahat edilen yer hakkında hekime bilgi verilmelidir.
“Sıtma,acil tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Sıtmadan şüphelenilen veya sıtma belirtileri olan kişi en kısa sürede bir sağlık merkezine başvurmalı ve tedavi edilmelidir”
Sıtma ile ilgili T. C. Sağlık Bakanlığı'nın bildirimlerine ulaşmak için lütfen tıklayınız.