10 Soruda Kızıl

Dr. Dilşah Başkol Elik, Dr. Seichan Memetali, Dr. Gamze Şanlıdağ İşbilen, Dr. Buse Kenanoğlu Ketenoğlu, Dr. Aysun Yalçı, Dr. Meltem Işıkgöz Taşbakan, Dr. İrfan Şencan

1-) Strep A ile birlikte kızıl hastalığı da gündeme gelmeye başladı. Kızıl hastalığı tam olarak nedir? Streptokok enfeksiyonu ile bağlantısını nasıl açıklamak gerekiyor?

Kızıl hastalığı strep A olarak bilinen grup A streptokok veya Streptoccus pyogenes bakterisinin eritrojenik toksin oluşturan formlarının sebep olduğu döküntülü bir hastalıktır. Bu hastalık daha önce bu toksine karşı antitoksin oluşturmamış kişilerde ortaya çıkar. Genellikle boğaz ağrısı, ateş, halsizlik, kas eklem ağrıları ve tipik döküntü ile seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır. Döküntü genellikle belirtiler ortaya çıktıktan sonraki ilk iki günde ortaya çıkabileceği gibi belirtilerden önce ve belirtilerden sonraki yedi gün içinde de ortaya çıkabilir. Öksürük, ses kısıklığı, burun akıntısı olmaması ile karakterizedir. Bu bulgular genellikle soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyonlarda daha sıktır. Bademcikler şişmiş, kızarık ve eksuda dediğimiz beyaz bir zar ile kaplanmıştır. Vakaların yarısından çoğunda boyundaki lenf bezlerinde büyüme görülür. Döküntü genellikle tüm vücutta yaygın olarak bulunur. Ayak tabanı ve avuç içinde döküntü yoktur ve ağız çevresinde de cilt rengi daha açık görülür. Döküntülerden sonra ciltte haftalar aylar süren özellikle el ve ayak parmak uçlarında daha fazla olan soyulmalar ortaya çıkar.

Kızıl hastalığı tedavi edilmediği takdirde ölümcül de olabilecek komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle tedavisiz bırakılmamalıdır.

2-) Türkiye’de en son üç ilde Strep A vakasına rastlandı. Resmi olarak açıklandı. Aslında bu enfeksiyon zaten vardı. Kızıl hastalığı şu an görülüyor mu? Kızıl’da bir artış var mı? Ya da yaşanır mı? Biraz detaylandırabilir misiniz?

Ülkemizde de Ankara, İstanbul ve İzmir’de vakaların olduğu bildirildi. Aslında bu enfeksiyon 5-15 yaş çocuklarda sık olarak görülmekte ancak Avrupa’da ölümcül vakaların kümelenmesi nedeni ile dikkat çekmeye başlamıştır. Strep A vakalarının artması ile kızıl hastalığında da artış olabilir. Daha önce Strep A’nın toksin oluşturan suşları ile karşılaşmamış kişilere bu enfeksiyonun bulaşması durumunda olgu sayılarında artış görülebilir.

3-) Şu anda İngiltere, Hollanda ve İrlanda gibi bazı Avrupa ülkelerinin alarmda olmalarının bir nedeni de kızıl vakalarının çok artmış olması. Bu durum endişelenilecek bir durum mu? Artan kızıl vakaları hangi sonuçları ortaya çıkarabilir?

Kızıl vakaları uygun şekilde tedavi edilmezse süpüratif ve süpüratif olmayan komplikasyonlara neden olabilir. Kızıla neden olan toksinler aynı zamanda birer ‘süperantijen’dir. Süper antijenler kişinin bağışıklık sistemini fazla uyararak çeşitli hastalıklara neden olabilir.

4-) Kızıl hastalığı bulaşıcı mı? Hangi durumlarda bulaşıcılığı çok yüksek? Biraz detaylandırabilir misiniz?

Kızıl hastalığı elbetteki bulaşıcı bir hastalıktır. Yakın temasla bulaşmaktadır. Korunmada en önemli kural hasta kişilerle yakın temas kurmamak ve el hijyenidir. Bilinen bir aşısı yoktur.

5-) Uzmanlar Strep A’nın koronavirüs gibi bir salgın haline dönüşmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Fakat öte yandan enfeksiyonun görüldüğü ülke sayısı da artıyor. Kızıl geniş çaplı bir salgına dönüşebilir mi?

Strep A ve kızıl hastalığının koronavirüs gibi bir salgına dönüşmesi mümkün değil çünkü antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavide kullanılan antibiyotiklerin erken başlanması ve yeterli süre kullanılması hem hastalığın yayılımını durdurur hem de gelişebilecek komplikasyonları engeller.

6- Kızıl hastalığı ile ortaya çıkabilecek komplikasyonlar neler? Uzun vadeli sağlık sorunlarına sebep olabilir mi? Yoksa tedavi ile tamamen ortadan kalkar mı?

Kızıl hastalığı genellikle ılımlı seyreden bir hastalıktır ancak grup A streptokokkal farenjitte olduğu gibi süpüratif olan ve süpüratif olmayan komplikasyonlara yol açabilir. Süpüratif komplikasyonlar (sinüzit,adenit, otit, retrofarengeal ve peritonsiller abseler, sellülit) erken dönemde ortaya çıkarken süpüratif olmayan komplikasyonlar (akut romatizmal ateş, poststreptekokal glomerülonefrit) uzun dönemde ortaya çıkabilir. Antibiyotik tedavisi ile komplikasyonların oranı azalır ancak risk tamamen ortadan kalkmaz.

7-) Kızıl hastalığı belirtileri nelerdir?

Boğaz ağrısı, ateş, halsizlik, kas eklem ağrıları ve tipik döküntü ile seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır

8-) Kızıl hastalığı nasıl teşhis ediliyor? Biraz bu aşamalardan bahsedebilir misiniz?

Kızıl hastalığının tanısı klinik belirtilere göre konulur. Farenjit semptomları olan bir hastada pozitif bir mikrobiyolojik test (boğaz kültürü, hızlı polimeraz zincir reaksiyonu testleri) ile desteklenebilir. Viral enfeksiyonların belirti ve semptomlarının olmaması da tanıya gitmekte fayda sağlar (örn. burun akıntısı, gözde kızarıklık, öksürük, ses kısıklığı, ishal, veziküler lezyonlar..). Fakat viral enfeksiyon özelliklerinin de varlığı grup A streptekokal farenjiti tanısını engellemez.

9-) Kızıl Hastalığının tedavi yöntemi nedir? Hastalığı önlemek için nasıl adımların atılması gerekiyor?

Antimikrobiyal tedavi, boğazda organizmanın varlığı kültür veya hızlı antikor testleri ile doğrulandıktan sonra semptomatik farenjiti olan çocuklar ve yetişkinler için endikedir.

Antimikrobiyal tedavinin amaçları

(1) Akut romatizmal ateşin önlenmesi

(2) Süpüratif komplikasyonların önlenmesi

(3) Klinik belirti ve bulguların iyileştirilmesi

(4) Grup A β'nın bulaşmasını azaltmak için enfektivitenin hızla düşürülmesidir.

Tedavisinde

Erişkinlerde Benzatin penisilin G 1.2 milyon ünite kasiçi tek doz ya da

Penisilin V, günde 2-3 kez 500 mg oral , 10 gün süreyle kullanımı önerilir.

Penisilin alerjisi olan hastalarda azitromisin 500 mg, 5 gün süreyle, klaritromisin günde iki kez 250 mg, 10 gün süreyle önerilir.

Kızıl hastalığını önlemek için henüz bilinen bir aşı yoktur. Bu nedenle kızıl hastalığı önleme strateji ve yöntemleri, genel olarak enfeksiyonlara karşı alınan standart önlemlerle aynıdır. Özellikle ellerin doğru şekilde yıkanmasına dikkat edilmelidir.

10-) Hastalık büyük oranda çocuklarda görülüyor. Bunun sebebi nedir? Yetişkinlerde görülme sıklığı nedir?

Kızıl çoğunlukla A grubu beta hemolitik streptokoklardan kaynaklanan endotoksin aracılı bir hastalıktır. 5-15 yaş arası çocuklarda sık görülür. Bu yaşın üzerindeki bireylerin çoğu endotoksinle daha önce karşılaşmış ve bağışıklık kazanmıştır. Bu sebeple erişkinlerde oldukça nadir görülür.

Kaynaklar

  1. www.uptodate.com
  2. www.cdc.gov
  3. Mandell, Douglas, and Bennett’s Principles and Practice of Infectious Diseases