TÜRKİYE EKMUD ERİŞKİN BAĞIŞIKLAMA ÇALIŞMA GRUBU BASIN AÇIKLAMASI

SOĞUK HAVALARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINA DİKKAT !

AŞI İLE CİDDİ ENFEKSİYONLARDAN KORUNMAK MÜMKÜN

Soğuk havaların yaklaşması ile üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı artmaktadır. Kapalı ortamlarda uzun süre kalma ve yetersiz havalandırma nedeni ile enfeksiyon çok sayıda kişiye bulaşabilmektedir.

Bu enfeksiyonları önlemek için ellerimizi sık sık yıkamalı, sağlıklı beslenmeli, odaları havalandırmalı ve en önemlisi aşılarımızı ihmal etmemeliyiz. Grip (influenza), pnömokok ve RSV aşıları bu dönemde önerilmesi gereken aşılar arasındadır.

GRİP DEYİP GEÇME !

Grip, hastaneye yatışa ve hatta ölüme yol açabilen ciddi bir hastalıktır. Her grip mevsimi farklıdır ve grip insanları farklı şekilde etkileyebilir. Grip aşısı, her yıl milyonlarca hastalığı ve grip kaynaklı komplikasyonları önlemektedir. Her yıl dünya çapında yıllık 3-5 milyon ciddi grip vakası görülmektedir. Grip ve komplikasyonlarına bağlı olarak yıllık 290.000-650.000 ölüm gerçekleşmektedir.

Altı ayın üzerinde herkese grip aşısı önermekteyiz. Ancak risk grupları mutlaka bir doz grip aşısı olmalıdır.  Dünya Sağlık Örgütü, aşı temininde sorun yaşanan ülkelerde grip açısından yüksek risk taşıyan kişilerin öncelikli olarak aşılanmasını önermiştir. Bu kişiler;

  • 6 ay ile 4 yaş (59 ay) arasındaki çocuklar
  • 50 yaş ve üzeri kişiler
  • Kronik akciğer (astım dahil) veya kardiyovasküler, böbrek, karaciğer, nörolojik, hematolojik veya metabolik bozuklukları (diyabet mellitus dahil) olan kişiler;
  • İlaçlar veya insan immün yetmezlik virüsü (HIV) enfeksiyonu nedeniyle oluşan immünsüpresyon dahil olmak üzere herhangi bir nedenden dolayı immünsüpresif kişiler;
  • Grip mevsiminde gebelik planı olanlar, gebeler veya doğumdan sonraki 2 haftaya kadar olan anneler
  • 6 ay ile 18 yaş arasında olup aspirin veya salisilat içeren ilaçlar kullanan ve influenza virüsü enfeksiyonu sonrası Reye sendromu geçirme riski altında olabilecek kişiler
  • Huzurevi ve diğer uzun süreli bakım tesislerinde ikamet eden kişiler
  • Aşırı obeziteye sahip kişiler (vücut kitle indeksi ≥ 40 olanlar)
  • Sağlık personeli
  • 5 yaşın altındaki çocukların ve 50 yaş ve üzeri yetişkinlerin ev halkı temasları ve bakıcıları
  • Grip nedeniyle ciddi hastalık geçirme riskini artıran tıbbi rahatsızlıkları olan kişilerin ev içi temasları ve bakıcıları olarak belirlemiştir.

Aşıyla önlenebilir hastalıklara bağlı ölümlerin büyük bir bölümü yetişkin yaş grubunda görülmektedir. Özellikle kronik hastalığı olanlar ölümler açısından risk altındadır. Örneğin kalp hastalığı olanların grip enfeksiyonunun ilk 7 gününde kalp krizi geçirme riski 6 kat fazladır. Gebeliğinde grip geçiren gebelerin hastaneye yatış oranı çok daha yüksektir.

 

ZATÜRREDEN KORUNMA MÜMKÜN MÜ?

Soğuk havalarda viral solunum yolu enfeksiyonları ile bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının bir arada görülme riski de artar. Toplum kaynaklı zatürrelerin (pnömoni) büyük kısmını pnömokok bakterisi oluşturmaktadır. Bu nedenle özellikle riskli gruplarda pnömokok aşısı uygulanmalıdır.

 

Pnömokok için risk grupları

Kronik akciğer hastalığı

Kronik kardiyovasküler hastalık

Diyabetes mellitus

Kronik karaciğer hastalığı

Bakımevinde kalan kişiler

Fonksiyonel veya anatomik aspleni (örneğin orak hücreli hastalık veya splenektomi)

İmmünsüpresif hastalıklar

Konjenital ya da kazanılmış immün yetmezlikler (B ve T lenfosit eksiklikleri, kompleman eksiklikleri, fagositik fonksiyon bozuklukları, HIV enfeksiyonu)

Kronik böbrek yetmezliği, nefrotik sendrom

Lösemi, Hodgkin hastalığı, multiple miyelom gibi hematolojik hastalıklar

Yaygın malignite

Uzun süreli immünsüpresif tedavi (İmmünsüpresif ilaç kullanımı, radyoterapi vb.) 

Solid organ nakli

Kohlear implantlar    

Beyin-omurilik sıvısı (BOS) kaçakları

50 yaş üzerinde riski olmayan kişilere de uygulanmalıdır.

Pnömokok ve grip aşısı aynı zamanda eş zamanlı uygulanabilir.

 

ARTIK RSV AŞISI VAR !

Grip dışında diğer virüsler de ciddi solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilmektedir. Bu virüsler içinde RSV (respiratuar sinsityal virüs) ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü RSV ile enfekte olan kişilerde hastaneye ve yoğun bakıma yatış oranları yüksektir. Bu yıl RSV aşısı ülkemizde ruhsat almış ve kullanıma başlanmıştır.

RSV, özellikle bebekler, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde ciddi solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilen, hastane yatışı gerektirebilen, hatta ölüme yol açabilen bir solunum yolu virüsüdür.  Bu nedenle 65 yaş üzeri olanlar, bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler ve gebelere aşılama önermekteyiz.

  • Geçen sene (2024-2025 sezonunda) RSV aşılaması sayesinde ABD’de bebek hastane

yatış oranlarında %43’lük azalma meydana gelmiştir.

  • 2019-2023 yılları arasında Türkiye'de 894 binden fazla çocukta RSV saptanmıştır. Bu

çocukların yaklaşık 102 bini hastanede, 12 bine yakını ise yoğun bakımda yatarak tedavi görmüştür. Aynı dönemde, RSV'ye bağlı olarak hayatını kaybeden bebek sayısının 952 olduğu tahmin edilmektedir.

  • RSV enfeksiyonları, Türkiye'de sağlık sistemine yıllık yaklaşık 24,2 milyar TL'lik bir

maliyet yüklemektedir.

RSV aşısının önerildiği risk grupları:

  • 60 yaşın üzerindeki kişiler
  • Gebeler
  • 50-60 yaş arası yetişkinlerde şiddetli RSV hastalığı açısından riski yüksek olan kişilere önermektedir.
  • Kronik kardiyovasküler hastalık (örneğin kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı veya konjenital kalp hastalığı
  • Kronik akciğer veya solunum yolu hastalığı (örneğin kronik obstrüktif akciğer hastalığı, amfizem, astım, interstisyel akciğer hastalığı veya kistik fibroz)
  • Son dönem böbrek hastalığı veya hemodiyaliz
  • Diyabet mellitus
  • Solunum yolu temizliğinde bozulmaya veya solunum kası güçsüzlüğüne neden olan nörolojik veya nöromüsküler durumlar
  • Kronik karaciğer hastalığı (örneğin siroz)
  • Kronik hematolojik durumlar (örneğin orak hücre hastalığı veya talasemi)
  • Şiddetli obezite (vücut kitle indeksi ≥40 kg/m 2 )
  • Orta veya şiddetli bağışıklık yetmezliği 

Huzurevi veya bakımevinde kalanlar

Sigara kullanan kişilerdir.

Özellikle şiddetli RSV enfeksiyonu için risk grubunda iseniz RSV aşınızı olmayı ihmal etmeyin.

 

Unutmayalım!

Aşılar sayesinde toplumsal bağışıklık da sağlanır!

Aşılar sadece aşı olan bireyleri değil aynı zamanda toplumda bağışıklığı olmayan bireylerin de korunmasını sağlar. Aşı olanların sayısı arttıkça hastalığın bulaşıcılığı azalır ve toplumsal

bağışıklık kazanılmış olur.