Kaynak:https://www.diken.com.tr/grip-kalp-krizi-riskini-artiriyor/

 

Grip vakaları saptanmaya başlandı. Kasım, aralık, ocak ve şubat hastalığın Türkiye’de en sık görüldüğü aylar. Sezon nisan ve mayısa kadar uzuyor. 

Grip geçirenlerde ciddi komplikasyon gelişme riski var. Örneğin kalp hastalığı olanların grip enfeksiyonunun ilk yedi gününde kalp krizi geçirme riski altı kat daha yüksek.

‘Griple, kalp krizlerinin ne ilgisi var?’ diye düşünenlere hemen yanıt verelim: Gribe yol açan influenza virüsleri kanın yapışkanlığını veya pıhtılaşmasını artırıyor.

Pıhtılaşmaysa vücudun bağışıklık tepkisinden kaynaklanan iltihaplanmayla birlikte damarlardaki yağlı plakları zayıflatabiliyor. Plağın yırtılmasıyla da kan pıhtısı oluşarak, kalp krizine yol açıyor.

Aşılanan arttıkça hastalığın bulaşıcılığı azalıyor

Grip virüslerinin hastalık yükü fazla. Özellikle kronik hastalığı olanlar ölüm açısından risk altında. Dolayısıyla grip aşısı olmak hem kalp ve damarlarını korumanın bir yolu hem de başka komplikasyonların önüne geçmenin.

Aşılar sayesinde toplumsal bağışıklık da sağlanıyor. Yani aşı olanların sayısı arttıkça, hastalığın bulaşıcılığı azalıyor.

Meltem Taşbakan.

Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkanı Prof. Dr. Meltem Taşbakan, gripte olduğu gibi, aşıyla önlenebilir hastalıklara bağlı ölümlerin büyük bir bölümünün yetişkin yaş grubunda görüldüğünü söylüyor.

Kronik hastalıkları alevlendiriyor

Gribin en sık ve ciddi komplikasyonu akciğerle ilgili. Virüsün kendisi zatürre yapabildiği gibi bakteriyel etkenlerle birlikte daha ağır tablolara da yol açabiliyor.

Taşbakan “Özellikle de risk gruplarında komplikasyon görülme riski daha fazla. Örneğin altta yatan bir akciğer veya kalp hastalığı olanlar grip geçirirse esas hastalık da alevlenip ağırlaşabiliyor” diye ekliyor.

 

Kış aylarında solunum enfeksiyonları nedeniyle hastanelere yatış artıyor. Entübasyon gereken hastalara yoğun bakım ünitelerinde yer bulmak da zorlaşabiliyor.

Yoğun bakıma yatan dört hastadan biri kaybediliyor

Yoğun bakım ünitelerine grip nedeniyle yatan hastaların değerlendirildiği on yıllık bir çalışmada ölüm oranının yüzde 25.1 olduğu görüldü. Bu çalışmada şiddetli grip geçiren hastalara erken müdahale ve solunum yetmezliği geliştiği durumda, erken yoğun bakıma alınması gerektiği ve grip aşısının uygulanmasının en etkili yöntem olduğu vurgulanıyor. 

‘Aşı olunca grip oluyorum’ diyenler az değil. Evet aşı yüzde 100 korumuyor. Aşıya rağmen hastalanmak mümkün. Taşbakan böyle düşünenlere mesajı şöyle: 

‘Aşı olmasaydınız hastalığı çok daha ağır geçirebilirdiniz’. Çünkü aşılar sadece hasta olmaktan korumaz. Hasta olsak ta hastaneye yatmaktan ya da yoğun bakıma girmekten nihai olarak da ölümden koruyor.”

Virüs uzun süre havada kalabiliyor

Grip virüsü damlacık yoluyla bulaşıyor. Öksüren, hapşıran ağzını bir mendille kapamazsa virüsü çevreye bulaştırıyor.

Aerosol veya havadaki parçacıklar uzun süre havada asılı kalabiliyor. Çalışmalarda grip virüsünün 60-90 dakika sonra dahi bulaşıcı seviyelerde havada kaldığı gösterildi. Kış aylarında havanın soğuk ve kuru olması virüsün uzun süre havada ve yüzeylerde kalmasına sebep oluyor.

 

İlk üç günde en bulaşıcı

Gripte en sık görülen belirtiler ateş, öksürük, baş,  kas ve vücut ağrıları. Hastalığın ilk üç günü bulaştırıcılığın en fazla olduğu dönem.

Soğuk algınlığıyla grip, benzer bazı belirtiler nedeniyle çok karıştırılıyor. Taşbakan, “Bazen ‘Ben zaten hastalandım aşı olmama gerek yok’ diye düşünülüyor. Aslında geçirilen her zaman grip değil. Farklı virüslerle ortaya çıkabilen diğer üst solunum yolu enfeksiyonları da olabilir” diyor.

Soğuk algınlığına rhinovirüs, coronavirüs veya adenovirüs gibi farklı virüsler neden oluyor. Bunların belirtileri daha hafif. Yavaş başlıyor ve burun tıkanıklığı, hapşırma, boğaz ağrısıyla seyrediyor. Ateş nadir yapıyor. Herhangi bir tedavi alınmasa da kendiliğinden iyileşebiliyor.

Ancak grip geçirenlerde hastalarda zatürre, bronşit, kalp kası iltihabı veya ensefalit gelişebilir.

Kimler ücretsiz grip aşısı olabilir?

Sağlık çalışanları hem birçok hastayla karşılaştıkları için risk altındadırlar hem de kendileri hasta olduklarında başkalarına hastalık bulaştırma riski taşırlar.

Fotoğraf: AA

Sağlık çalışanları için Sağlık Bakanlığı her yıl grip aşısı temin ediyor ve ücretsiz uygulanıyor.

Ayrıca:

• 65 yaş ve üzerindeki kişiler ile yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalanlar,

 

• Gebeler,

• Astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olan erişkin ve çocuklar,

• Şeker hastalığı dahil herhangi bir kronik metabolik hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kan hastalığı veya bağışıklık sistemi baskılanmış olan erişkin ve çocuklar,

• 6 ay- 18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençler,

• Beş yaş altı çocuklar,

• Sağlık çalışanları, 65 yaş ve üzerindeki kişiler ile yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişilerin bu durumlarını belgelendirmeleri halinde sağlık raporu aranmaksızın eylül-şubat ayında ücretsiz aşılarını yaptırabilirler.

Aşağıdaki gruplarsa hastalıklarını belirten sağlık raporu alarak, hekim tarafından reçete edilmesi halinde ücretsiz aşılarını olabiliyor:

  • Gebeliğin ikinci veya üçüncü üç aylık döneminde (trimester) olan gebeler,
  • Astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olan erişkin ve çocuklar,
  • Şeker hastalığı dahil herhangi bir kronik metabolik hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kan hastalığı veya bağışıklık sistemi baskılanmış (immün yetmezlik, immünsupresif tedavi) erişkin ve çocuklar,
  • Altı ay – 18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençler.