Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası (13-19 Kasım 2017)

“Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası (13-19 Kasım 2017)”

“Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü (18 Kasım 2017)”

ANTİBİYOTİKLER DOĞRU VE SADECE GEREKLİ OLDUĞUNDA KULLANILMALI

Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artan ve yaygınlaşan antibiyotik direnci, tedavisi zor hatta imkansız enfeksiyonlara neden olmakta ve Halk Sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşmaktadır. Antibiyotik direncine dikkatini çekmek amacıyla Avrupa Parlamentosu 2008 yılında, 18 Kasım tarihini “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü” olarak ilan etmiştir. Avrupa ile eş zamanlı olarak Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) ve Sağlık Bakanlığı Ankara'da düzenlenen basın toplantısı ile ülkemizde antimikrobiyal dirence dikkat çekilmiş ve 18 Kasım ülkemizde de “antibiyotik farkındalık günü” olarak çeşitli etkinliklerle duyurulmaktadır.

“Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü”ne denk gelen hafta aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak kabul edilmiş ve tüm dünyada küresel bir sorun olan antibiyotik direncine kamuoyunun farkındalığının arttırılması amaçlanmıştır. Antibiyotiklerin gereksiz kullanımının engellenmesini hedefleyen bu aktivitelerle doğru antibiyotik kullanımının önemi ve doğru olmayan antibiyotik kullanımının doğuracağı sonuçlar konusuna dikkat çekilmektedir.

Antibiyotiklerin Altın Çağı Sona Erdi

AIexander Fleming tarafından 1928’de keşfedilen ve 1940 yılında kullanıma giren Penisilin ve sonrasında ardı ardına keşfedilen antibiyotiklerin “her derde deva” inancıyla bilinçsizce ve aşırı kullanımı, mikroorganizmaların antibiyotiklere direnç geliştirmesine neden olmuştur. Her yeni antibiyotiğin kullanıma girmesi ile mikroorganizmalar yeni direnç mekanizmaları geliştirmiş ve tedavi edilemeyen enfeksiyonlar nedeni ile antibiyotik öncesi çağa dönülmesi gibi bir durumla karşı karşıya kalınmıştır.

Antibiyotikler Ülkemizde İlaç Tüketimide İlk Sıralarda Yer Almaktadır

Dünya genelinde antibiyotik tüketimi son 15 yılda %36’lık artış göstermiştir. En sık tüketilen ilaçlar içinde antibiyotik tüketimi gelişmiş ülkelerde daha alt sıralarda iken ne yazık ki ülkemizde kutu ve harcanan para bazında ikinci sırada yer almaktadır. Son yıllarda antibiyotiklerin doğru kullanılması için yürütülen faaliyetler sonucunda antibiyotik tüketiminde bir miktar azalma olsa da, hem antibiyotik tüketimi hem de antimikrobiyal direnç açısından istenilen seviyelere erişilememiştir. Bu nedenle yürütülmekte olan eğitici ve farkındalıkla ilgili faaliyetlere ek olarak antibiyotiklerin doğru kullanılması ve enfeksiyon kontrol önlemleri bir arada ele alınmalıdır. Bu amaçla Dünya Sağlık Örgütü ve birçok ülke antibiyotiklerin doğru kullanılması ve antibiyotik direncini önlemek amacıyla eylem planları hazırlamışlardır.

Antibiyotik Kullanımının %30’dan Fazlası Gereksizdir

Yapılan çeşitli çalışmalar antibiyotiklerin %30-40’ının yanlış veya gereksiz yere kullanıldığını göstermektedir. Antibiyotiklerin en fazla yanlış kullanıldığı alanlardan biri solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Dünya genelinde antibiyotiklerin %75’i akut solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılmaktadır. Solunum yolu enfeksiyonlarının %70’i viral etkenlere bağlı olmasına rağmen bu hastaların yarısından fazlasında gereksiz antibiyotik kullanıldığı görülmektedir. Soğuk algınlığı, nezle, grip gibi viral üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin etkisi yoktur.

Antibiyotik Direncin En Önemli Nedeni Antibiyotiklerin Yanlış Ve Gereksiz Kullanılmasıdır.

Direnç artışını önlemek için antibiyotiklerin gereksiz kullanımından kaçınılmalıdır. Antibiyotiklerin en fazla yanlış kullanıldığı alanlardan özellikle akut gastroenteritlerde ve soğuk algınlığında gereksiz antibiyotik kullanımı ve üriner sistem enfeksiyonlarında da yanlış antibiyotik seçimi dikkati çekmektedir. Antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde etkilidir. Enfeksiyonlarda etkenlerin sadece bakteriler olmayacağı, her bakteriyel enfeksiyonda antibiyotik kullanmak gerekmeyeceği, tedavi edilmesi gereken bakteriyel bir enfeksiyon olsa bile her antibiyotiğin kullanılamayacağı, bazı antibiyotiklerin kullanımından uzak durulması gerektiği bilinmeli ve hekim önerisi olmadan asla antibiyotik kullanılmamalıdır.

Gereksiz antibiyotik kullanılmasının yanında, antibiyotiklerin gereğinden uzun süre, pahalı ve geniş etki spektrumlu antibiyotiklerin tercih edilmesi, hasta ısrarı nedeniyle hekimin antibiyotik reçetelemesi gibi sebepler de antibiyotiklerin yanlış kullanımına neden olmaktadır.

Antibiyotikler sadece insanlarda değil, tarım ve hayvancılık sektöründe de kullanılmaktadır. Dolayısı ile antimikrobiyal direncin önlenmesinde tarım ve hayvancılık sektöründe de antibiyotiklerin doğru kullanılması, sektörler ve disiplinler arası iş birliği ve koordinasyona ihtiyaç vardır.

Antibiyotik Direnci Halk Sağlığı İçin “Gizli Tehdit” Oluşturmaktadır

Antibiyotiklerin doğru olmayan ve aşırı kullanımı sonucunda bugün gelinen noktada birçok mikroorganizmanın geliştirdiği “çoklu antibiyotik direnci” daha karmaşık ve ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun en güzel örneği, çoklu ilaç direnci gösteren ve tedavi edilmesi imkansız hale gelen Tüberkülozun Dünya’nın birçok bölgesinde artması ve hızla yayılmasıdır. “Gizli tehdit” veya “gizli salgın” olarak adlandırılan direnç sorunu DSÖ başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun öncelikli gündemi haline gelmiştir.

Antibiyotiklere Direnç Gelişmesi Enfeksiyonlara Bağlı Ölüm Riskini Arttırmaktadır

Günümüzde halen dünya genelindeki ölümlerin %25’i enfeksiyonlara bağlıdır. Küresel olarak ciddi önlemler alınmadığı takdirde 2050 yılına gelindiğinde, yılda 10 milyondan fazla kişinin dirençli enfeksiyonlar nedeni ile hayatını kaybedeceği hesap edilmektedir. Direnç gelişimi, bu oranın artması tehlikesini beraberinde getirmektedir ve artık küresel bir sağlık sorunu olarak ele alınmaktadır. Direnç arttıkça tedavisi zor (hatta imkansız) enfeksiyonların artması, toplumda enfeksiyon hastalıklarının daha uzun sürmesi, yayılması, salgınların sıklaşması ve ölüm riskinin artması söz konusudur.

Antibiyotik Sonrası Çağ Kapıda

Tıp dünyasının son 30 yıldır üstünde durduğu “Antibiyotik Direnç Sorunu”nun önüne geçecek küresel acil bir eylem planları oluşturulmazsa antibiyotik sonrası çağ kaçınılmaz hale gelecek, basit enfeksiyonlar bile ölüme sebep olabilecektir.

Antibiyotik Direnci”ne Karşı “Doğru Antibiyotik Kullanımı ve Enfeksiyon Kontrol” Stratejisi

Günümüzde küresel bir Halk Sağlığı tehdidi olarak ele alınan “Antibiyotik Direnci”ni önlemek için bir an önce multi disipliner bir yaklaşımla “Antibiyotiklerin Doğru Kullanılması Ve Etkili Enfeksiyon Kontrol Önlemleri Ulusal ve Küresel Eylem Planı” oluşturulup uygulamaya konularak antibiyotiklere karşı direnç gelişimini önlemek mümkün olacaktır.

“Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” ve “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü” dolayısıyla Antibiyotikler doğru ve sadece gerekli olduğunda kullanılmalısloganıyla, tüm halkımızın ve hekimlerimizin gerekli hassasiyeti göstereceklerine inanıyor, sağlıklı günler diliyoruz.

Prof. Dr. Hürrem Bodur
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkanı

ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Ülkemizde hem hastanede hem de ayaktan hastalarda antibiyotik kullanımının acilen kontrol altına alınması, toplumun bilinçlendirilmesi, hekimlerin eğitimi, kampanyalar gibi yöntemlerle antibiyotik kullanımının azaltılması gereklidir.

Toplumda alınabilecek önlemler:

  1. El yıkama, temiz su ve temiz gıda, hasta insanlardan uzak durma ve aşılanma gibi enfeksiyon kontrol önlemlerine daha fazla uyularak enfeksiyonların yayılımı azaltılmalıdır.
  2. Antibiyotikler sadece hekim tarafından önerildiğinde kullanılabilmelidir.
  3. Reçetede önerilen doz ve süreye tam uyum gösterilmelidir.
  4. Tedavi erken bırakılmamalıdır.
  5. Hastalar arasında “bana iyi geldi, sana da iyi gelir” düşüncesi ile antibiyotik paylaşımı yapılmamalıdır.

Sağlık çalışanları tarafından alınması gereken önlemler:

  1. El yıkamaya uyum, çevre temizliği ve alet dezenfeksiyonu eksiksiz uygulanmalıdır.
  2. Güncel erişkin aşılama kılavuzlarına göre aşılama yapılmalıdır.
  3. Bakteriyel enfeksiyondan şüphelenildiğinde, uygun örneklerden kültürler yapılmalı ve tanı doğrulanmalıdır.
  4. Antibiyotikler sadece gerçekten ihtiyaç olduğunda reçetelenmelidir.
  5. Doğru antibiyotik doğru dozda ve sürede verilmelidir.
  6. Yatan hastalarda uygun enfeksiyonlarda mümkün olan en kısa sürede damar yolundan verilen tedaviden ağız yoluyla alınan tedaviye geçilmelidir.

Tarım ve hayvancılık sektöründe yapılması gerekenler:

  1. Hayvanlara antibiyotiklerin sadece enfeksiyon tehdidi varlığında ve veteriner kontrolünde verildiğinden emin olunmalıdır.
  2. Antibiyotiklerin büyütücü faktör olarak kullanımı acilen önlenmelidir.
  3. Hayvan aşılamaları düzenli olarak yapılmalı böylece enfeksiyonlar ve antibiyotik ihtiyacı azaltılmalıdır.
  4. Tarımda antibiyotik kullanımına alternatifler geliştirilmelidir.
  5. Hayvansal ve bitkisel gıda sağlanmasında üretim ve işlenmenin her aşamasında iyi uygulamalar yapılmalıdır.
  6. Hijyen ve biyogüvenlik koşulları iyileştirilmiş ve sürdürülebilir sistemler uygulanmalıdır.
  7. Bilinçli antibiyotik kullanımı için uluslararası standartlar uygulanmalıdır

ANTİBİYOTİK KULLANIMI KONUSUNDA SIK SORULAN BAZI SORULAR VE CEVAPLARI

- Antibiyotik nedir?

Antibiyotikler bakterilerin neden oldukları enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.

- Antibiyotikleri ne zaman kullanabilirim?

Antibiyotikler soğuk algınlığı veya grip gibi virüslerin yol açtığı enfeksiyonlarda etkili değildir. Sadece bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkilidir. Doğru tanı ile antibiyotik kullanımına gerek olup olmadığına doktorunuz karar vermelidir. Sadece doktorunuzun reçete ettiği antibiyotikleri alınız.

- Ateşim olduğunda kendi kendime antibiyotik kullanabilir miyim?

Hayır. Antibiyotikler “ateş düşürücü, kırgınlık giderici, ağrı kesici ilaçlar” değildir. Her ateş enfeksiyona bağlı olmayacağı gibi, ateş vücutta bulunan bir enfeksiyonun göstergesi olabilir. Ancak her enfeksiyon bakteriyel değildir ve antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyonlarda etkilidir. Antibiyotikler mutlaka hekim önerisiyle kullanılmalıdır.

- Grip oldum, antibiyotik alabilir miyim?

Hayır. Antibiyotikler soğuk algınlığı veya gripte etkili değildir.

- Kendimi gripten korumak için antibiyotik alabilir miyim?

Hayır. Soğuk algınlığı ve grip benzeri hastalıklar virüslerin yol açtığı enfeksiyonlardır. Antibiyotikler virüslerin kişiden kişiye bulaşmasını engellemez.

- Bakteriyel bir enfeksiyona karşı tedbir olarak antibiyotik alırsam ne olur?

Antibiyotiklerin istenmeyen yan etkileriyle (özellikle ishal gibi) karşılaşabileceğiniz gibi direnç gelişmesine yol açabilirsiniz. Gereksiz antibiyotik kullanımı sonucunda antimikrobiyal direnç ortaya çıkmaktadır.

- Antibiyotiklere direnç gelişirse ne olur?

Dirençli bir bakteri enfeksiyonu ortaya çıktığında bir yandan bu enfeksiyonun tedavisinde güçlüklerle karşılaşırken, öte yandan dirençli bakterilerin başka hastalara bulaşması ve sorunun büyüyerek devam etmesi kaçınılmaz olarak görülmektedir. Bir antibiyotiğe direnç geliştiğinde önemli istenmeyen sonuçlar olarak; tedavi edilemeyen enfeksiyon, uzamış hastalık, komplikasyonların görülme sıklığında artma, daha fazla doktora başvuru, daha pahalı ilaçların kullanımı, bakteriyel enfeksiyonlardan daha fazla ölüm görülmektedir.

- Antibiyotik kullandığımda direnç gelişmesi dışında benim için bir riski var mıdır?

Evet. Antibiyotikler masum ilaçlar değildir. Diğer tüm ilaçlarda olduğu gibi antibiyotiklerin de istenmeyen yan etkileri vardır. Ciddi alerjik reaksiyonlara, karaciğer veya böbrek toksisitesine, ishale yol açabilirler. Hatta dizanteriyi taklit edebilen kanlı ishal tablosuyla sizi ve yakınlarınızı endişelendirebilirler. Bu yüzden, sadece doktorunuz tarafından size önerilen antibiyotiği kullanınız. İstenmeyen bir etki ortaya çıktığında tekrar doktorunuza başvurunuz.

- Bir başkasının kullandığı antibiyotiği aynı hastalık için ben de kullanabilir miyim?

Her hastanın kendine ait özelikleri olduğu gibi her antibiyotiğin de birbirinden farklı özellikleri vardır. Hastaların bilinen kronik hastalıkları dışında yaş, gebelik gibi özel durumları da dikkate alınarak antibiyotik seçilmesi gerekir. Bu yüzden, başka bir hasta için önerilen antibiyotikleri kendi kendinize kullanmayın ve mutlaka doktorunuza danışın.

- Antibiyotikleri nasıl kullanmalıyım?

Doktorunuz antibiyotik reçete ederse antibiyotiğin doğru olarak alınması çok önemlidir.

- Doğru antibiyotik kullanımı nedir?

Sadece gerekli olduğunda, doğru seçilen ilaçlarla, uygun dozda ve uygun sürede antibiyotik kullanımıdır.

- Doğru antibiyotik kullanımı neden önemlidir?

Antibiyotiklerin yanlış kullanımı sadece bakterilerin direnç kazanmasına yol açar.

- Antibiyotikler ne kadar doz ve sürede kullanılmalıdır?

Hekim tarafından o enfeksiyonun tedavisi için önerilen dozun tamamı önerilen sürede kullanılmalıdır. Kendinizi daha iyi hissettiğiniz için antibiyotik kullanımını sonlandırmamalısınız. Önerilenden daha kısa süreli antibiyotik kullanımı dirençli bakterilerin çoğalmaya devam etmesine neden olacaktır. Bu da enfeksiyonun devamı anlamına gelmektedir. Antibiyotikleri doktorunuzun önerdiğinden daha az veya daha çok kullanmayınız.

- Antibiyotik tedavime ara verirsem ne olur?

Antibiyotik kullanımına ara verilmesi veya doz atlanması bakterilerin direnç geliştirmesine yol açar. Böylece, tedavi başarısızlığı ortaya çıkar ve hastalık tekrarlar. Hatta antibiyotiklerin etkisiz kalacağı dirençli bakterilerle gelişen enfeksiyonlar ortaya çıkar.